15 Temmuz, bir destanın kısa adı

O gün öyle bir gündü ki yer gök kılıç şakırtısı, at kişnemesi. Sultan Alparslan, Malazgirt ovasında Bizans ordusunu yendi. Anadolu yurt oldu.O gün öyle bir gündü ki Osman Gazi'nin rüyasını...

O gün öyle bir gündü ki yer gök kılıç şakırtısı, at kişnemesi. Sultan Alparslan, Malazgirt ovasında Bizans ordusunu yendi. Anadolu yurt oldu.
O gün öyle bir gündü ki Osman Gazi'nin rüyasını oğlu Orhan Bey gerçekleştirdi, ata vasiyetini tutarak Bursa'yı fethetti.
O gün öyle bir gündü ki yüzyılların hayali nihayet gerçekleşti. Ulubatlı Hasan, surların burcuna sancağı dikti. Konstantinapolis, İstanbul oldu. Genç sultan ikinci Mehmet, Fatih'ti artık.
O ne güzel komutan, onun ordusu ne güzel orduydu; Efendiler Efendisi'nin övgüsüne mazhar.
Bunlar en önemlileri. Geride daha nice büyük zaferler var ki bazılarını unutmuşuz bile.
Kayıpları, hezimetleri ise hiç hatırlamak istemiyoruz. Asya, Avrupa ve Afrika'ya hükmeden cihan devletinden, küçüle küçüle bir avuç Anadolu kaldıktan sonra bile, keferenin gözüne büyük göründük.
Kalan kısmı da işgal ederek parçalamayı hedeflediler. Adına 'Sevr' dediler. Bize lütfedip bıraktıkları, iki karış toprak. Az kaldı başarıyorlardı. Bu millet, o planı da alt etmeyi bildi.
*
Baktılar ki zorla olmuyor, başka türlü metotlar icat ettiler, yeni yeni taktiklere başvurdular.
“Bizim gibi olacaksınız” diye diretmek en çarpıcı yöntemdi. Düşmana benzedikten sonra, ortada savaş mı kalır?
Kılık değişti, kıyafet değişti. Şapkanın altındaki kafalar, kafalardaki düşünceler değişti. İdealler, ülküler değişti. Yazı değişti, takvim değişti, ölçü-ayar değişti. Okkayı unuttuk, okkanın altına gittik.
Halep oradaysa, arşın buradaydı; lakin arşın neydi?
Bize biçilen deli gömleğiydi. “Bak ne kadar yakıştı” dediklerinde neredeyse inanıyorduk.
Hafızasını yitirmiş nesiller yetiştirdik. Gelecekten ümitsiz, geçmişten utanan. Ne Batılı olduk, ne Doğulu kalabildik. Hibrit bir topluluk olduk, rahatladık. Kendine güvensiz, karamsar.
İki çarpıcı cümleyi slogan edindik. “Gâvur yapmış arkadaş” ve “Bizden adam olmaz.”
Bin yılı aşkın süredir güneşi kovalayıp hep batıya yürürken, bir yerden sonra ne kızıl elma kaldı elimizde, ne de büyük düşünceler.
*

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bize lütfen bir avuç toprak bırakmışlar 19 Nisan 2024 | 29 Okunma Vah zavallı İsrail 16 Nisan 2024 | 166 Okunma İyi ki o dönem televizyon yokmuş 12 Nisan 2024 | 87 Okunma Hazırlıklı olsunlar 09 Nisan 2024 | 256 Okunma Kibir hastalığının kaynağı ve birlik konusu 05 Nisan 2024 | 155 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar