Akif Emre’nin emaneti

Sevdiklerim göçünce hep sükut ederim. İnsan sevdiğini kendi mahrem sözcüklerine saklıyor. Ölümü üzerine kamuya açık bir diplomatik dil geliştiremiyor hemen. Bu sebeple de nadiren paylaşabiliyorum samimi...

Sevdiklerim göçünce hep sükut ederim. İnsan sevdiğini kendi mahrem sözcüklerine saklıyor. Ölümü üzerine kamuya açık bir diplomatik dil geliştiremiyor hemen. Bu sebeple de nadiren paylaşabiliyorum samimi hislerimi.



En son Ayşe Şasa hanım göçtüğünde, ki gerek Akif Emre'nin gerekse benim çok sevdiğimiz bir yakınımızdı, hiçbir şey söyleyemedim. Ne arayan gazetecilere, ne söyleşi isteyenlere, ne de ekrana çağıranlara. Hiçbirine tek kelime etmek gelmedi içimden.



Ama bu kez farklı oldu. Akif Emre'nin vefatını öğrendiğim andan beri etrafımdakilere onu anlatıyorum, ondan bahsediyorum, içimi dökmeye ihtiyaç duyuyorum. Buna yol açan, onun Kayseri'den can dostu Dursun Çiçek bey oldu biraz da. Daha yeni İstanbul'da bir araya gelmiştik ve Akif Emre Kayseri'de olduğu için, artık o dönünce birlikte iftar yaparız demiştik.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu mecradaki son yazı 22 Haziran 2019 | 301 Okunma İstanbul’dan Elmalı’ya beldeleri merkez yapan nefes! 18 Haziran 2019 | 135 Okunma Öğrenmenin önündeki en büyük engel: Benlik kibri 15 Haziran 2019 | 254 Okunma Siyaset meydanı da ‘akleden kalb’e dahil 11 Haziran 2019 | 62 Okunma Birlikte geçilen kapılar, tek başına girilemeyen odalar 08 Haziran 2019 | 147 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar