ABD, PKK/PYD’yi nasıl eğitiyor?

ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post, terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin Tel Abyad’daki kampından gözlem içeren geniş bir habere yer verdi. Gazetenin Lübnan büro şefinin imzasıyla yayınlanan haberde, ABD’li askeri danışmanların eğittiği YPG/SDG militanları“Terörist Türkiye” sözleriyle yemin ederek mezun oluyor. Skandal bununla da sınırlı değil; haberde, kampta eğitim gören YPG/SDG’li militanların ABD’nin terör örgütleri listesinde bulunan PKK’nın ideolojik ve siyasi teorisi üzerine ders aldığının da özellikle altı çiziliyor.

ABD’nin “terörist” kabul ettiği bir örgütü ve onun Suriye’deki uzantısını silahlandırıp eğitmesi öncelikle uluslararası ilişkiler açısından bir ders niteliği taşıyor. Batılı devletler, terörist kabul ettiği örgütlerle sahada “müttefik” olabiliyorken; eğittikleri teröristleri de “müttefik” ve “stratejik dost” kabul ettiği ülkelerin üzerine rahatlıkla saldırtabiliyorlar.

Batı’nın gözünde “terör örgütü” dost, müttefik devletler ise “terörist” olabiliyor. ABD’nin PKK/PYD ilişkilerine bakarak, devletler arası ilişkilerde, özellikle de Ortadoğu’da bu ikiyüzlü modelin nasıl başarıyla uygulandığını görebiliriz.

ABD, PKK’nın siyasi teorisiyle eğitilen bir örgütü silahlandırıyor ve bu örgütü sahadaki ortağı, müttefiki olarak değerlendiriyor. Türkiye düşmanlığının bundan daha açık bir göstergesi olur mu? Ortadoğu’da yaptıkları işin mahiyetine bakarak da ABD’nin yıllardır nasıl kötücül bir planı hayata geçirmeye çalıştığını anlayabiliriz.

ABD, Ortadoğu’ya yıllardır sadece felaket taşıyor; Irak’ta, Suriye’de akan kanın sorumlusu ABD değil mi? Terör örgütlerini kullanarak Irak’ı, Suriye’yi tanınmaz hale getirdiler. Şimdi aynısını Ortadoğu’da ayakta kalan diğer devletlere yapmaya