“İç yolculuk” lafını bir daha işitirsem...

Müslüman mahallesinde salyangoz satıyor duygusu yaratmamak için bir tutam tasavvuf jargonu... Seküler mutsuzları baştan çıkartacak kadar "ecnebi" inanç kırıntıları ve gizemcilik... Alabildiğine ucuz aforizmalar... Ve...

Müslüman mahallesinde salyangoz satıyor duygusu yaratmamak için bir tutam tasavvuf jargonu...
Seküler mutsuzları baştan çıkartacak kadar "ecnebi" inanç kırıntıları ve gizemcilik...
Alabildiğine ucuz aforizmalar...
Ve sonra gelsin rantı bol, eğlencesi garantili seminerler, dersler, müritler...
Neyi tarif ettiğimi fark etmişsinizdir...
Malum magazin patırtısıyla da gündeme geldiği gibi mem- leketin "beyaz semtleri"nin ve ana akım medyasının maneviyatını elinde tutan bir tayfadan bahsediyorum.
Hiç hafife almaya da gelmez, onu da söyleyeyim.
Çünkü çoğunun derininde örtülü mesihçilik ve istihbarat servislerinin kullanışlı bulacağı bir örgütçülük kımıldanıyor.
Şimdilik işin o tarafının üzerinde durmayacağım.
Bugün bu tayfanın kullana kullana naylonlaştırdığı "içsel yolculuk" deyimi için ağıt yakmakla yetineceğim.

***

Etraflarını sürekli "içsel yolculuğa" çağırıyorlar ya...
Oysa dikkatli bakınca görülüyor; bizzat bu tiplerde ne bir "" var, ne de hakiki bir yolculuk iştiyakı! Ama o kadim deyimi plazalardan deluxe otellere, kitapçı raflarından abuk sabuk seminerlere sürükleye sürükleye perişan ettiler.
Kimse artık o deyimde bir tür "kişisel miraç arayışı" veya "ilimden hikmete doğru bir yolculuk" göremiyor.
Zaten iyi bilirim...
Hepsi geri dönemeyecekleri bir yolculuğa asla çıkmayan tipler.
Ruhları turist!
Arsız, sömürgen ve güvenlikçi!
Fakat bir noktada çok mahirler; müritlerinin sosyal/ sınıfsal özelliklerini çok iyi tanıyorlar.
Nasıl olsa "çoook eğitimli ve çoook kültürlü" olduğundan emin fakat insanlığın büyük geleneklerinden habersiz ama mutsuzluktan kırılan bir yığın insan var. Onlara bir "yol"a çıktıkları duygusu ve hele hele "seçilmişlik" vaadi verildi mi, gerisi kolayca geliyor!

***

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Geçiştirilen geçmiş ve gelecek 19 Nisan 2024 | 120 Okunma Tam o noktadan başlayın! 18 Nisan 2024 | 318 Okunma Sahnedeki denge bozulur mu? 16 Nisan 2024 | 204 Okunma Bayram tatilinde halk dersleri 15 Nisan 2024 | 370 Okunma Dalgıçlık zamanı... 13 Nisan 2024 | 86 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar