DEAŞ biter mi?

Terörün sosyolojisi ile ilgilenen bilim dalı, Uyuşmazlıkların Çözümü (conflict resolution) ana başlığı altında toplanıyor. Bu alanda yapılan uluslararası toplantılar, sunulan bildiriler ve...

Terörün sosyolojisi ile ilgilenen bilim dalı, Uyuşmazlıkların Çözümü (conflict resolution) ana başlığı altında toplanıyor. Bu alanda yapılan uluslararası toplantılar, sunulan bildiriler ve yayınlanan makalelerin sayısı neredeyse tıp alanındakilere yetişiyor. Sebebi ulusların, çatışmalarla dünyaya yeniden şekil verme çabalarından bıkması olmalı. İnsanlık 
barış istiyor.
Uyuşmazlıkların Çözümü alanındaki ilk çalışmalar, 1914’de başladı. Bu disiplinin ilgi alanı resmî aktörler (devletler) arasındaki uyuşmazlıklardan, resmî olmayan aktörlere doğru genişledi. Başka bir ifadeyle, kimine göre terör örgütü, kimine göre özgürlük savaşçısı oluşumlara. Bir dili konuşanlar, bir dine inananlar, bir mezhebe bağlı olanlar, bir etnik gruba mensup bulunanlar, bu dile, dine, mezhebe ve etnisiteye getirilen yasağın kaldırılması için taleplerini şiddetten başka bir yolla bildirme imkanı bulamayabilirler. Türkiye’de örneğin, 1920’de Birinci Meclis’te kurulmuş büyük uzlaşma ile Türk ve Kürt halkı, el ele yeni cumhuriyeti inşa ederken, birden masalar devrildi; anlaşmalar çöpe atıldı ve “Kürdistan mebusları” kendilerini “Tunceli Saylavı” olarak buldular. 
Bu ret ve inkar siyaseti, 
bir süre sonra meşru taleplerin gayrimeşru yollarla ifadesine sebep oldu. 
Örneği tartışmak, ilkeyi gözden kaçırmaya sebep olabilir; yukarıdaki hüküm cümlesinin anahtarı “sebep olmak” kelimeleridir. Uyuşmazlıkların Çözülmesi alanında çalışan bilim insanlarına göre, terörün mutlaka bir sebebi vardır. Sadece bir kişinin öldürülmesini dahi haklı gösterecek bir durum olamaz. Ama insanoğlu, bazen şiddetten, terörden, “ötekini” yıldırmaya çalışmaktan başka çare kalmadığına inanır. Nitekim 2002 demokrasi ve liberalizm devrimi ile yürürlüğe konulan Kürt Açılımı ve Çözüm Süreci, ret ve inkar politikasının yarattığı sebepleri ortadan kaldırarak, PKK terörünün hiç bir gerekçesi kalmamasını sağlamıştı. Ta ki, malum birilerinin, bu örgütün yeniden silaha sarılmasına ve hendek savaşına kalkışmasına sebep oluncaya kadar.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Amerika eteğindeki taşı dökerken 28 Mart 2024 | 354 Okunma Rusya’ya ilk Batı bombası düştükten sonra ne olur? 25 Mart 2024 | 433 Okunma ABD PKK’dan vazgeçmeyecek gibi... 21 Mart 2024 | 348 Okunma ABD yeniden güvenilir müttefik olabilir mi? 18 Mart 2024 | 140 Okunma Adını koyalım: Mesele, ABD’nin PKK’ya desteğidir 14 Mart 2024 | 222 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar