Pazar yazıları -68-

Peygamberlerden (aleyhimüsselam) sonra, insanlığın zirve noktası olan sevgili Ebubekir (radıyallahü anh) efendimiz; kâinatın övüncü (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimiz hakkında; "Keşke O’nun bir sehvi (hafif...

Peygamberlerden (aleyhimüsselam) sonra, insanlığın zirve noktası olan sevgili Ebubekir (radıyallahü anh) efendimiz; kâinatın övüncü (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimiz hakkında; "Keşke O’nun bir sehvi (hafif yanılması, küçücük bir hatası) olabilseydim" buyurmuştur.
Nasıl buyurmasın ki; zira O Serveri, en iyi anlayan ve bilen kişiydi!
Yaratılmışlar meyanında en üstün yaratılışın sahibi idi. Nur-i Muhammedi olarak ilk yaratılan olup, varlığıyla Cenab-ı Hakk’ın muhabbetine mazhar ve o mazhariyetle de bütün âlemler yaratıldı. Şu hâlde o, bütün mevcudatın varlık sebebidir. Üstad Necip Fazıl’ın hecelemesiyle: "O ki, o yüzden varız!" (Bütün dualar ve iyi karşılıklar kendisine olsun)
İbn-i Arabi hazretleri (kuddise sirruh); Allahü teala bütün Peygamberleri mağfiretle müjdelemişken, Peygamberimiz için olan mağfiretin anlamını şöyle açıklar: (özetle)
"Sevgili Peygamberimiz (aleyhisselam) şöyle buyurur: 'Ben Kıyamet Günü insanların efendisiyim.’ Diğer Peygamberlerin (aleyhimüsselam) de şefaat edebilmeleri için onlara şefaat eder… Allahü teala diğer Peygamberleri özel mağfiretle müjdelemişken, bizim Peygamberimizi genel mağfiretle müjdelemiştir…
Cenab-ı Hakk, el-Fetih suresinin 2. âyet-i kerimesinde mealen; 'Allahü teala senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlar’ buyurur. Peygamber Efendimiz (aleyhisselam) ise, günahtan masumdur. Bu durumda Peygamber Efendimiz (aleyhisselam) mağfiret ile muhatapken kastedilenler, gelmiş ve gelecek ümmetidir. Gelmiş olanlar, Âdem aleyhisselamdan O’nun zamanına kadarki insanlar, gelecek olanlar ise, kendi zamanından kıyamet vaktine kadar var olacak insanlardır. Çünkü hepsi O’nun ümmetidir… Bu durum Muhammed aleyhisselamın, Âdem aleyhisselam toprak ve su arasındayken Peygamber olmasından kaynaklanır. O, nebi ve resullerin (aleyhimüssalevat) efendisidir, çünkü o, insanların efendisidir. Nebi ve resuller de insandır…
Böylelikle Allahü teala ‘senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlar’ âyetinde; peygamberliğinin bütün insanlara yönelik olmasıyla Muhammed aleyhisselamı müjdeler. Başka bir âyet-i kerimede mealen; ‘Seni bütün insanlara rahmet olarak gönderdik’ buyurur. (Sebe’ suresi, 28. âyet meali)
Herkesin O’nun şahsını görmesi gerekmez. Sevgili Peygamberimiz (aleyhisselam) yaşarken, Hazreti Ali ve Muaz bin Cebel (radıyallahü anhüma) gibi sahabeleri elçi olarak ve davetini tebliğ etmek üzere Yemen’e gönderdiği gibi, diğer resul ve nebileri de (aleyhimüselam) ümmetlere elçi olarak göndermiştir. Bu durum Âdem aleyhisselam su ve toprak arasındayken Peygamber olduğu andan itibaren geçerlidir. Böylelikle bütün elçiler, Allahü tealaya davet etmiştir. İnsanlar ise, Âdem aleyhisselamdan kıyamete kadar O’nun ümmetidir. Allahü teala geçmiş ve gelecek ümmetinin günahlarının bağışlanacağını sevgili Peygamberine (aleyhisselam) müjdelemiştir. Burada hitap Muhammed aleyhisselama iken, kastedilen insanlardır..."

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Seçim analizi -5- 24 Nisan 2024 | 146 Okunma Seçim analizi -4- 22 Nisan 2024 | 216 Okunma Davanın düşük çocukları 17 Nisan 2024 | 187 Okunma Örnek siyasetçi Bahçeli 15 Nisan 2024 | 458 Okunma Seçim analizi -3- 13 Nisan 2024 | 256 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar