Alevi meselesi: Kategorik dışlama

Kürt meselesinde çözüme gidilirken çözülmemiş meselelerde psikolojik bir direncin oluşma ihtimali artıyor. Çünkü ‘çözüm süreci’ beklenti çıtasını yükseltiyor ve...

Kürt meselesinde çözüme gidilirken çözülmemiş meselelerde psikolojik bir direncin oluşma ihtimali artıyor. Çünkü ‘çözüm süreci’ beklenti çıtasını yükseltiyor ve ‘istenirse’ çözümün kolay ve yakın olabileceğini akla getiriyor. Bu durumda yıllardır çözülmeden duran Alevi meselesinin nasıl değerlendirileceğini sanıyoruz? Nitekim bugün birçok kişi Alevilerin ‘kabahatinin’ silah kullanmamak olup olmadığını sorgulamanın eşiğinde. Oysa Alevilerin sosyal ve düşünsel zemininde silaha yer yok. Öfkeli ve mobilizasyona açık bir genç kuşak dışında, çoğunluk yeniden Aleviliği İslam içinde tanımlamanın gayreti içinde ve ‘solla’ da mesafeli bir ilişki sürdürmekte. Bu tutumun tarihsel temeli 1946’dan 60’a kadar Alevilerin Demokrat Parti’ye oy vermesinde bulunabilir. Ayrıca Balkanlardan gelen Alevilerin de sol siyasete yakın olmadıkları genel bir gözlem.

Dolayısıyla Alevi toplumunun taleplerine hala cevap verilememiş olması açıklanmaya muhtaç. İktidarın Sünni hassasiyeti muhakkak ki bir role sahip. Ancak şöyle bir gerçek de var: 2002’de yaklaşık 300 civarında olan cemevi sayısı bugün 1400’e ulaşmış durumda ve bu artış AKP’li belediyelerin olumlu tavrı sayesinde oldu. Ne var ki bu destek zaman içinde derinleşmiş olan yaraya derman olmuyor. En basitinden, AKP iktidarı bizzat kendi belediyelerinin mümkün kıldığı cemevlerini devlet nezdinde hala ‘tanınabilir’ kılmış değil.
* * *

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şu malum ‘bilge kral’ meselesi 24 Haziran 2018 | 5.330 Okunma Yeni bir nefes için… 22 Haziran 2018 | 2.662 Okunma Halledilemeyen bir travma olarak... 21 Haziran 2018 | 1.451 Okunma Büyüme fetişi 19 Haziran 2018 | 1.278 Okunma Dönüşü gözükmeyen yolda… 17 Haziran 2018 | 6.188 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar