Yeni Türkiye (1)

Dünyanın böylesine hızla değiştiği, her gün bir yeniliğin yaşandığı bir ortamda ‘yeni’ sloganının çok da makbul olması beklenmez. Tam tersine ‘eskinin’ giderek özlendiği...

Dünyanın böylesine hızla değiştiği, her gün bir yeniliğin yaşandığı bir ortamda ‘yeni’ sloganının çok da makbul olması beklenmez. Tam tersine ‘eskinin’ giderek özlendiği, korunmak istendiği, kıymetinin bilinip sahiplenildiği bir ruh halinin öngörülmesi çok daha gerçekçidir. Nitekim kültürel kimliklerinin bilincinde olan Batı ülkelerinde, bugünün hızlı değişimi dünden bize kalanın daha fazla önemsenmesine neden oluyor. Türkiye’de bu duyarlılık çok daha az ama AKP iktidarı son dönemde tarihle yeniden bağ kurmanın ve buradan hareketle eskinin duygu ve estetiğinin hatırlanmasının yollarını arıyor. Yeni olan yaşanıyor ama pek de saygı görmüyor. Çünkü günümüzün post modern dünyasında ‘yeni’ adı verilen şeyler, parlayıp sönen kısa vadeli ve sığ özgünlük gösterilerinden ibaret kalabiliyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şu malum ‘bilge kral’ meselesi 24 Haziran 2018 | 5.330 Okunma Yeni bir nefes için… 22 Haziran 2018 | 2.662 Okunma Halledilemeyen bir travma olarak... 21 Haziran 2018 | 1.451 Okunma Büyüme fetişi 19 Haziran 2018 | 1.278 Okunma Dönüşü gözükmeyen yolda… 17 Haziran 2018 | 6.188 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar