Takside ses kaydı: ‘Güvenlik’ mi ‘özel yaşam ihlali’ mi?

HEP “terör, yaşam şeklimizi değiştirmek, bizi eve hapsetmek istiyor. Buna teslim olmayalım” deriz ama yapamayız. “Terör tehdidi” yüzünden her gün yeni bir “güvenlik...

HEP “terör, yaşam şeklimizi değiştirmek, bizi eve hapsetmek istiyor. Buna teslim olmayalım” deriz ama yapamayız.

“Terör tehdidi” yüzünden her gün yeni bir “güvenlik uygulaması” ile tanışıyoruz.

Sonuncusu “İTaksi sistemi” oldu. İstanbul’da artık taksi içindeki bütün sesler ve görüntüler kaydedilecekmiş. Pek muhtemeldir ki yakında Türkiye’ye yayılır.

‘GÖRÜNÜR’ VE ‘GÖRÜNMEZ’ GÜVENLİK

İtiraf edeyim, geçmişte Ankara’nın orta yerinde bir ayda üç kez arabam durdurulsa, kimlik sorulsa kendimi tutamaz tepki gösterirdim.

Ancak, 10 Ekim 2015’te gar önünde IŞİD’in, 17 Şubat 2016’da Merasim Sokak ve 13 Mart 2016’da Kızılay’da PKK’nın terör saldırılarından sonra, bu “görünür güvenlik” durumunu, “caydırıcı bir gereklilik” olarak görmeye başladım.

Polislerin 12 saat kesintisiz çalıştığı OHAL ortamında birçok kontrol noktasında bu uygulamayı sürdürebilmesi büyük bir fedakârlık olsa gerek.

Bir de “görünmez güvenlik” var.

Adli kolluğun soruşturmalarda ve istihbaratın “önleyici istihbarat” faaliyetlerinde şüphelileri izlerken kullandığı dinleme, ortam izleme faaliyetlerini kastediyorum.

Polis, Jandarma ve MİT’in bu uygulamalar sırasında uyması gereken kurallar ile bu kurallara uyulmadığında başvurulacak yaptırımlar, gerek Ceza Mahkemeleri Kanunu gerekse Polis, Jandarma ve MİT’in özel teşkilat yasalarında mevcut.

Bu kurallar, bir suçun önlenmesi, soruşturulması ile bir zanlının özel yaşamı ve masumiyet karinesi arasındaki ince çizgidir adeta.

Soruşturmada ya da istihbarat faaliyetlerinde o kurallar çiğnenirse, özel yaşam ihlal edilir.

TAKSİDE SÖYLEDİKLERİNİZ PEŞİNİZİ BIRAKMAYABİLİR

Şimdi bir düşünün; İstanbul’dasınız. Bir yere yetişmeniz gerek ve koştura koştura atladınız taksiye. Yalnızsanız taksiciyle, değilseniz yanınızdaki arkadaşınızla konuşmaya başladınız. Trafik bitmek bilmediği için en az yarım saatiniz takside geçti. Konudan konuya atlarken “ne olacak bu memleketin hali” aşamasına geldiniz. İktidarın yaptıklarından yakındınız. Yakınırken de zülfü yâre dokundunuz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Millet “Hagosa gel” dedi! 06 Nisan 2024 | 733 Okunma Oy yoksa temiz su da yok! 05 Nisan 2024 | 761 Okunma Erdoğan ne yapacak? 03 Nisan 2024 | 3.639 Okunma Emeklinin ahını almayacaktınız! 01 Nisan 2024 | 4.421 Okunma Kader değil, sizin seçiminiz! 30 Mart 2024 | 498 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar