Türkiye Cumhuriyeti kimin neresine batar

İktidarın Türkiye Cumhuriyeti ile bir meselesi olduğu bilinmeyen gerçek değil. Üst yöneticileri üstü kapalı daha aşağıda olanların ise fütursuzca Cumhuriyet ve değerlerine her fırsatta...

İktidarın Türkiye Cumhuriyeti ile bir meselesi olduğu bilinmeyen gerçek değil. Üst yöneticileri üstü kapalı daha aşağıda olanların ise fütursuzca Cumhuriyet ve değerlerine her fırsatta saldırdığını biliyoruz.
Kimi Cumhuriyet dönemini “reklam arası” olarak niteliyor, kimi “dinin yok edildiğini, Allah adını anmanın bile yasaklandığı yalanını” söylüyor kimi “zulüm dönemi” diye dil uzatıyor.
Tabii resmi söylemlerde hep “Bu tür sözler bizi bağlamaz, biz Cumhuriyet ve değerlerimize son derece bağlı Atatürkçü laik kişileriz” laflarını duyuyoruz.
Bunu karşı asıl olan eylem olduğu için, bu parlak lafların arkasında Cumhuriyet değerlerinin ve Atatürk’ün ısrarla ve sistemli bir biçimde değersizleştirildiğini de üzülerek izliyoruz.
Örneğin Türkiye Cumhuriyeti ibaresi her yerden kaldırılıyor. Devlet bankalarının başındaki TC rumuzu kaldırılalı çok oldu. Belediyeler de artık Türkiye Cumhuriyeti ibaresini kullanmıyor. Birçok ilin valisi binalarındaki TC ibaresini kaldırdı.
Birkaç günden beri de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medya hesaplarındaki adından “Türkiye Cumhuriyeti” ibaresini çıkarması tartışılıyor.
Birkaç gün önceye kadar Erdoğan’ın Twitter hesabında “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” yazıyordu. Bu yazı artık “Türkiye Cumhurbaşkanı” oldu. Aynı şekilde Cumhurbaşkanlığı hesabı da eskiden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı olarak geçiyordu o da artık Türkiye Cumhurbaşkanlığı olmuş.
Neden?
Türkiye Cumhuriyeti kime neden batar ki?
1923’ten bu yana “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” olarak anılan bir makamın adından Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarılmasının kime ne yararı var?
Ancak bunun da ötesinde bir hukuk devletinde sormamız gereken bir başka nokta daha var.
Türkiye “coğrafi” anlam taşır. Türkiye Cumhuriyeti ise devleti tanımlar. Türkiye’nin en üst makamının adını değiştirmek bu kadar keyfi ve kolay olabilir mi?
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı demek yerine Türkiye Cumhurbaşkanı adını kullanmak bir kişinin şahsi arzusu ile mi olacaktır? Bunun bir yasası, tüzüğü, kuralı yok mudur?
Tabii kimileri her zamanki aymazlıkla “Ne fark eder ki?” diye sorabilir. Çok şey fark eder. Bir kere bir zihniyeti göstermesi açısından önemlidir. Bu iktidarın zihni yapısının “Cumhuriyet ve değerlerine ne kadar uzak olduğunu” gösterir.
Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bir devleti onun başını temsil ederken “Türkiye Cumhurbaşkanı” tanımı tıpkı “Osmanlı Padişahı” gibi bir kişiyi gösterir.
Belli ki “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” ile aslında “tek adam” sistemini bu millete dayatan zihniyet bir tür padişahlık algısını da beyinlere sokmak istiyor.
“Önce 2023 sonra 2071” türü sloganlar da Türkiye Cumhuriyetini, değerlerini ve Atatürk devrimlerini unutturma operasyonunun en önemli ayaklarıdır.

BUNU YAZMAK GEREK

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı makamından “Türkiye Cumhuriyeti” ibaresini kaldırması yeni dikkat çekti belki ama bu aslında yeni değil.
Erdoğan daha seçildiği gün Yüksek Seçim Kurulu tarafından “Türkiye Cumhurbaşkanı” olarak ilan edilmişti.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek de Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu davetiyesinde de “Türkiye Cumhurbaşkanı” ibaresini kullanmıştı.
Nedense o zaman hiçbir siyasetçi buna itiraz etmedi, konuya dikkat çekmedi. Sadece Hüseyin Hakkı Kahveci bu durumu fark etmiş ve konuyu birlikte Halk tv’deki Yazıişleri programında gündeme getirmiştik ama yine nedense pek ilgi görmemişti.
İşte 2014’te Tayyip Erdoğan’ı “Türkiye Cumhurbaşkanı seçilmiştir” diye ilan eden YSK Başkanı Sadi Güven referandumda sandıktan hayır çıkmasına rağmen “evet çıktı, bu iş bitmiştir” açıklamasını yapmaya cesaret etmişti. Zamanında kimse karşı çıkmayınca iktidar güdümündeki bu yüksek bürokratların daha da güçlendiklerine tipik bir örnektir bu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.186 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.007 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.207 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.156 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.695 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar