Yeni bakanlar

Hakan Çavuşoğlu: 1977’de Gümülcine’de doğdu. Çocuk yaşta, okumak için Türkiye’ye geldi. İmam Hatip’i, büyük zorluklara katlanarak, ailesinden çok uzakta, yatılı okudu. Ankara...

Hakan Çavuşoğlu: 1977’de Gümülcine’de doğdu. Çocuk yaşta, okumak için Türkiye’ye geldi. İmam Hatip’i, büyük zorluklara katlanarak, ailesinden çok uzakta, yatılı okudu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Bursa’da avukatlık yaptı. Batı Trakya ile bağlarını hiç koparmadı. Yunanistan başta olmak üzere Balkanlar’daki Türk ve Müslümanların mücadelesinde hep ön safta oldu. 24. Dönem’de Bursa milletvekili seçildi. Hem komisyonlarda, hem de Genel Kurul’da muhalefetin korkulu rüyasıydı. Haksızlığa, yalana, iftiraya tahammülü yoktu ve en sert sataşmaları yapıyordu. CHP ve HDP milletvekilleri, kürsüye çıkarken Hakan Çavuşoğlu’nu hesaba katmak zorundalardı. Grup Yönetimi’ndeki görevini ciddiyetle yerine getirdi. Okuyan ve yazan bir milletvekili, aynı zamanda bir aksiyon adamı. Muhtemelen TİKA ve Yurtdışı Türkler Başkanlığı’ndan sorumlu olacak. Kabinenin en renkli, en çalışkan bakanı olacağına şüphe yok. Türkiye ve Balkanlar, önemli bir değeri şimdi de Başbakan Yardımcısı olarak tanıyacaklar.

Jülide Sarıeroğlu: Hak-İş okulunun siyasete kazandırdığı sayısız isimden biri. Gazi Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nü bitirdikten sonra Hak-İş’te uzman olarak uzun yıllar çalıştı. Emek mücadelesine, özellikle de kadınların emek mücadelesine samimiyetle katkı verdi. AK Parti’nin kuruluşundan itibaren siyasetin de içinde yer aldı. AK Parti teşkilatının her kademesinde, kendisine yüklenen vazifeleri ciddiyetle yaptı, başarıyla tamamladı. Çok tanınmadı, zira, reklama değil, sorumluluklarına vakit ayırdı. 15 Temmuz gecesi Meclis’e ilk gelen milletvekili. Ankara’da tüm teşkilat onu tanıdı, tanıdıkça da farklılığını, samimiyetini, mücadele azmini gördü. Şehit ailelerinin ve gazilerin “Jülide Ablası” oldu. Jülide Sarıeroğlu’nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olması demek, Türkiye emek hareketinde yeni bir dönemin başlaması demek.

Osman Aşkın Bak: Çocukluğundan beri davanın içinde, çocukluğundan beri Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında. Kimseler yokken, o vardı. Hem siyasetle uğraştı, hem spor yaptı, hem de okudu. Kavgalara tüm gövdesiyle girdi. Kızdığında gözünü kapatıp kükrer, muhalefetin sesini tek başına bastırır. Sadece Türkiye’de değil; NATOPA Türkiye Grubu Başkanlığı göreviyle uluslararası toplantılarda da en çok onun sesi çıktı. Dava adamlığı, sporculuğu ve her daim gençliğiyle farklı olacağına şüphe yok.

Abdülhamit Gül: Gaziantepli. Hukukçu. Genç ve dinamik. Milli Gençlik Vakfı, Refah, Fazilet, Saadet, Has ve AK Parti yolculuğunda tükenmeyen bir enerji.  Ailenin de etkisiyle davanın hep içinde, hep merkezinde. Gaziantep kadar Ankara’nın da en renkli simalarından. Sadece hukukçuların değil, Ankara’da davayla yolu kesişen herkesin tanıdığı bir isim. Fetullah ve Fetullahçıların yeni korkulu rüyası. Aklı ve birikimi kadar vicdanıyla da öne çıkacağına şüphe yok.

Eşref Fakıbaba: Şanlıurfalı. Tıp doktoru. 2 dönem AK Parti’den Şanlıurfa Belediye Başkanlığı yaptı. 3. Dönemde bağımsız seçildi, yine AK Parti’ye geçti. Okuyan, yazan, düşünen ve konuşan bir isim.

Ahmet Demircan: Samsunlu. Tıp doktoru. 1996’da, Necmettin Erbakan Başbakanlığındaki 54. Hükümet’te Devlet Bakanıydı. 28 Şubat’ın o zor günlerinde başarıyla görev yaptı. Meclis’in sessiz, sakin, “derviş” ve “ağabey” siması. Tam bir nezaket abidesi.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Doku uyuşmazlığı 22 Nisan 2024 | 3.535 Okunma Nazlı seçmen günlerinde siyaset 19 Nisan 2024 | 1.701 Okunma Ne yapmalı? 15 Nisan 2024 | 616 Okunma Gazze’de bayram sabahı 12 Nisan 2024 | 77 Okunma Kaybetme korkusuyla kaybetmek 08 Nisan 2024 | 773 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar