Küfürbaz, terbiyesiz, muhbir! Bir de ‘delikanlı...’ Öyle mi?

Entelektüel birikimi yüksek Profesör İlber Ortaylı, ağzını yaya yaya “hödük” diyor. Mağribî hemen üzerine atlıyor: “İlber Hoca’nın tabiriyle... İstisnasız hepsi...

Entelektüel birikimi yüksek Profesör İlber Ortaylı, ağzını yaya yaya “hödük” diyor.

Mağribî hemen üzerine atlıyor: “İlber Hoca’nın tabiriyle... İstisnasız hepsi hödüktür.”

Hödük, af buyurun, “kadın satıcısı” anlamına geliyor.

Demek ki, ekrana çıkıp, Atatürk’ün mahremiyle ilgili ileri geri konuşanlar “hödük”, yani “kadın satıcısı” oluyor.

Bir kişinin mahremini açmak/mahremi hakkında ileri geri konuşmak, en hafif tabiriyle ayıptır.

Bu kişi sıradan bir kişi de olabilir, Cumhuriyetin kurucusu da olabilir.

Değişmez...

Hele, “mahrem” bilgileri hiçbir belgeye dayanmadan muhayyel hikâyelerle süslüyorsanız ve ortaya ele aldığınız kişiyle ilgili olumsuz bir algı çıkarıyorsanız, bu daha da ayıptır...

Ayıplı cürüm işlemiş kişilere yapılacaklar bellidir;

Bu kişiler kınanır, ayıpları yüzüne vurulur.

İşin yargıyı ilgilendiren bir yönü varsa, “hukukî yollar” devreye sokulur.

Örneğimizdeki kişiler (daha doğrusu o kişilerden biri) bir televizyon kanalında, Atatürk’ün manevi kızıyla ilgili birtakım biçimsiz laflar etti.

Bana sorarsanız, yanlış yaptı, çok ayıp etti.

Üstelik kitaplarından tanıdığımız bir kişi... En azından tanıdığım kadarıyla söyleyeyim: Galiz laflar edecek bir kişi değil... Mustafa Kemal’in yapıp ettiklerine yönelik eleştirel bir tutumu vardır ama asla provokatif değildir, olmamıştır. Kastı mahsusayla hareket edecek bir kişi de değildir. Kendi halinde kitaplar yazan mütevazı bir araştırmacıdır.

O gün (muhtemelen “tarihi bir gizi aydınlatma” heyecanıyla), çirkin bir yakıştırmada bulundu, haddini, hududunu ve kastını aştı ama bugüne kadar bir “program”ın, bazı zırdelilerin öncülük ettiği çürütme kampanyasının adamı, uzantısı ya da neferi olmadı.

İstihbar ediyoruz ki, savcılık o kişi hakkında “soruşturma” başlatmış.

Hoş mu oldu?

Olmadı ama yasanın buyruğu böyle.

Bir kişinin mahremini açmak/mahremi hakkında ileri geri konuşmak ve spekülasyon üretmek ne kadar yanlışsa, o kişinin özel kanunla korunması da o kadar yanlıştır.

Bir yanlışı, bir başka yanlışla telafi etmek, bazılarının yüreğine su serpebilir...

Bazılarında “tatmin” duygusu da oluşturabilir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Siz CHP'liler hep böyle misiniz? 27 Ekim 2020 | 2.296 Okunma Enver Altaylı, Fetullah'ın asker arkadaşıydı 26 Ekim 2020 | 5.081 Okunma Boşboğazlığın işe yaradığı anlar 16 Ekim 2020 | 2.150 Okunma Bahçeli neden Bişkek uyarısı yaptı? 14 Ekim 2020 | 1.207 Okunma Siyasi ahlak ve Kılıçdaroğlu 13 Ekim 2020 | 3.654 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar