Eğitim reformları!

Milli Eğitim Bakan-lığı, her yeni bakan döneminde olduğu gibi yine, yeni projeler peşinde. Önümüzdeki aylarda peş peşe yeni reform paketleri açılırsa, hiç şaşırtıcı...

Milli Eğitim Bakan-lığı, her yeni bakan döneminde olduğu gibi yine, yeni projeler peşinde.

Önümüzdeki aylarda peş peşe yeni reform paketleri açılırsa, hiç şaşırtıcı olmaz!


Sanırsınız ki iktidar el değiştirdi, yeni siyasi parti geldi. Her şey sil baştan yeniden ele alınıyor!

Bakan Yılmaz da tıpkı kendinden önceki bakanlar gibi adeta enkaz edebiyatı yapıyor.

Müfredat programlarından öğretmen yetiştirmeye, değerler eğitiminden okul öncesine, yabancı dille eğitimden terörle mücadeleye kadar o kadar çok projeden söz ediyor ki sanki ya bugüne kadar hiçbir şey yapılmamış ya da yapılan hemen her şey yanlış!

Bu projelerden biri de değerler eğitimi.

Peki, değerler eğitiminden ne anlıyoruz?

Milli ve manevi değerler mi?

Yoksa başka değerler de söz konusu mu?

Bakan İsmet Yılmaz, önceki gün, gazetecilerle sohbet ederken, bu konuya açıklık getirmiş:

“Aklını, vicdanını, irfanını, yaşayan hiçbir kimseye, bir istisnamız Peygamber, onun dışındaki her insanın sorgulanması gerektiğini söylüyoruz. Değerler eğitiminin kimseyi ürkütmeden, kimseyi farklı bir yere götürmeden, bilimsel gerçeklerin dışına çıkmadan, ancak ülkemizin milli ve manevi değerlerine de sahip çıkılarak verilmesi gerektiğine inanıyoruz...”

Sil baştan MEB!

Diğer konularla ilgili satır başları da şöyle:

- Önümüzdeki yıldan itibaren pilot illeri belirleyeceğiz ve okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alacağız. Tabii ki ülkenin ihtiyaçlarını göz önüne alarak.

- Müfredatı yenilemeye yönelik çalışmaları şubat ayında tamamlıyoruz. Gelecek yıl, müfredatı yenilenmiş, geçmiş sıkıntıları olmayan, kimseyi rahatsız etmeyen, 78 milyonu kucaklayan bir müfredatla milletimizin önüne çıkacağız.

- Eksik kitaplar ekim ayının sonuna kadar öğrencilerin elinde olacak.

- Proje okullarında temel gaye, eğitimde kaliteyi artırmak, okulların başarısını devam ettirmektir.

- Genel bir öğretmen sürgünü ya da proje okullarına rastgele öğretmen ataması söz konusu değildir.

- Bu öğretmenlerin çoğunu kim atadı, biz atadık. Atarken kadrolaşma yapmıyoruz da bunların görev yerini değiştirirken mi kadrolaşma yapıyoruz?

- Öğretmen Akademisi’ni bünyemizde bulunan öğretmenlerin hizmet içi eğitimini yapmak için düşünüyoruz.

- Öğretmen yetiştirmede orta yolu YÖK ile bulacağız.

- Türkiye’de İngilizce sorununu çözen bir özel okulun müfredatı incelendi. Aynı programı okullara da uygulayabilir miyiz, ona bakıyoruz.

- Öğrencilere ve velilere “Öğretmeninizden memnun musunuz?” şeklinde soruların yer alacağı öğretmenlere performans kriterleri geliyor. Herhalde bu yıldan itibaren başlarız...

Değişim şart ama!

İnsana dair her şey değiştiğine göre, eğitim de elbette değişmeli. Ama bunun da bir dozu, programı ve her şeyden önemlisi de bir mantığı olmalı.

Batılı ülkelerdeki değişim, çağın öngördüğü gelişmelere göre, bizdeki ise bakanlar değiştikçe oluyor.

Son 16 yılda 6 bakan değişti. Hepsi de her şeye sıfırdan başladı.

Baksanıza, müfredat programı yine değişiyormuş.

Bizzat Başbakan tarafından açıklanan okul öncesi eğitim ve yabancı dil hazırlık sınıfları konusunda ise görünen o ki daha elle tutulur bir şey yok!

Öğretmen yetiştirme konusunda da kafalar hâlâ karışık.

Performans değerlendirmesinin kime ne yararı olacağını da birisi açıklarsa öğrenmiş oluruz.

Proje okullar kaliteyi artırmak içinmiş!

Peki, o zaman veliler niye ayakta?

Kim, çocukları daha iyi eğitim alsın istemez ki!..

Eksik ders kitaplarına gelince, söyleyecek laf bulamıyoruz…

Özetin özeti: Göç yolda düzelir diyoruz ama bir türlü düzelmiyor...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Güsel Abla’sız TEV, eğitimde devamlılık 27 Mart 2024 | 64 Okunma Milli Eğitim Şûrası? 24 Mart 2024 | 175 Okunma Eğitime sahip çıkan yok mu? 22 Mart 2024 | 442 Okunma YÖK bindiği dalı kesiyor 20 Mart 2024 | 830 Okunma Devlet kapısı yine revaçta! 17 Mart 2024 | 106 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar