Gençlik, YÖK ve öğretmen ataması

Dünyanın neresine giderseniz gidin, gençliğin sorunları hiç değişmiyor.Gençlik konusunda önemli araştırmalara imza atan Avrupa İlerici Araştırmalar Vakfı Genel Sekreteri Ernst Stetter, AudienceNet CEO’su...

Dünyanın neresine giderseniz gidin, gençliğin sorunları hiç değişmiyor.
Gençlik konusunda önemli araştırmalara imza atan Avrupa İlerici Araştırmalar Vakfı Genel Sekreteri Ernst Stetter, AudienceNet CEO’su David Lewis ve Toplumcu Düşünce Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Nebil İlseven ile dün sabah uzun bir kahvaltı yaptık.

FEPS bir süredir Millenial Dialogue başlığıyla çok sayıda ülkede bir araştırma yapıyor ve gençliğin siyaset karşısındaki duruşunu, tavrını, davranış ve beklentilerini gözlemliyor.
Türkiye’ye yönelik anket sonuçlarını dün ayrıntılarıyla sizlerle paylaştık. Kahvaltıda hem bu sonuçları hem de dünya gençliğini konuştuk...
Gençler pek çok konuda olduğu gibi yine olanı değil, olması gerekenleri söylemiş ve pek çok konuda kendi içlerinde çelişkiye düşmüşler. Tıpkı, dizilere karşı olup da dizi izlemekten vazgeçmeyen anne babaları gibi!..
Dünyanın her yerinde kadına ve gençlere daha fazla önem verilmesi gerektiği anlatılıyor ama arkası gelmiyor. Çünkü yetişkinler ve erkekler kontrol hep kendilerinde olsun istiyorlar.
Gençler ise hem sabırsız hem de yeterince donanımlı değiller. Sosyal medyada birkaç tweet atıp, birkaç mesajı paylaştıklarında sorumluluklarını yerine getirdiklerine inanıyorlar.
Milyonlarca tık alan bir sorunun, sokağa taşındığında, yüz katılımcı bulamaması, bugünkü gençliğin durumunu sergileyen bir anekdot olarak dile getirildi.
Sonuç olarak, gençler ne kadar bastırılırsa bastırılsınlar, beyinlerindeki isyanlarına, ambargo konulamayacağı ve günün birinde tekrar gün yüzüne çıkacağı vurgusu yapıldı ki bu çok ilginçti!..

YÖK’ü çok ararsınız!
YÖK Başkanı Yekta Saraç, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2016 yılı bütçesiyle ilgili yapılan görüşmelerde öyle bir konuşma yapmış ki şaşırıp kalırsınız:
“YÖK’ün yetkilerini buharlaştıramayacağınız için YÖK’ün yetkilerini bir yere intikal, nakledebilirsiniz. Ama orada öyle titiz davranılması lazım ki 1 YÖK yerine 185 YÖK olup, sonra burada ‘üniversitelerde şöyle bir uygulama var niye böyle yapılıyor ey YÖK Başkanı, düzeltin’ gibi şikâyet mercii de bulamama durumunuz da olabilir.”
Böyle denile denile, bugünlere gelindi. Görünen o ki daha çok uzun süre YÖK’e mahkumuz!..
Baksanıza, en azından gazımızı alıyormuş!..
Bu yüzden şikâyeti bırakıp, YÖK’ü alkışlamalıyız.
Ha bu arada YÖK’ü düzeltmeye kalkanlar da keşke biraz da kendilerine çekidüzen verseler, daha inandırıcı olurlar!..

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
4. Sanayi Devrimi, bir dernek ve bir kıvılcım (1) 21 Nisan 2024 | 71 Okunma Köy Enstitüleri ve öğretmen atamaları 19 Nisan 2024 | 253 Okunma Değişim şart ama nasıl bir değişim? 17 Nisan 2024 | 209 Okunma Mesleksizlik!.. 14 Nisan 2024 | 157 Okunma Eğitimin geneli ve yabancı öğrenciler 12 Nisan 2024 | 120 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar